Ahmet Atam’dan hukukçulara “Cesur olun” çağrısı
Milletvekilliği adaylığıyla adı anılan Kütahya Baro Başkanı Ahmet Atam’ın adli yıl açılışında yaptığı konuşma dikkat çekti. Hukukçuların cesur olması gerektiğini vurgulayan Atam, “Adaletsizliğe boyun eğmemeliyiz” dedi.
Kütahya Baro Başkanı Ahmet Atam 8.yılı doldurduğu başkanlık görevini bırakacağını adli yıl açılışında tekrar hatırlattı. Son kürsü konuşmasını yapan Ahmet Atam’ın konuşması şu şekilde:
8 yıldır sorunlar hep aynı
“Buradan kimseye hukuk dersi vermedim ve yine vermeyeceğim, öyle bir niyetimde yok. Sekiz senedir her 5 Nisan da, her adli yıl açılış programında, her platform da dile getirdiklerimi şöyle bir gözden geçirdiğimde gördüm ki; hemen hemen hep aynı konular, aynı dertler, değişik şekillere evrilmiş ve büyüyerek devam ediyor. “Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil. Çektiğim alamı bir ben, bir de Allah’ım bilir.” diyor Fuzuli… İşte gönlün razı olmaması, yaşadığımız sorunları tekrar tekrar söyletiyor insana.
Avukatlar keyfilikle savaşacak !
Hukuku korumak ve en önemlisi de keyfiliklerle savaşıp ve aksaklıklarla mücadele etmek durumundayız. Bunun içinde hukuku ve kaidelerini, eğmeden, bükmeden, fakatsız, lakinsiz, her tür tesirden uzak ve dahada önemlisi cesurca uygulamak zorundayız. Aksi halde, hukuk, sadece infak ve iaşemizi temin ettiğimiz bir meslekten, bir vasıtadan ileri gitmeyecektir.
“Hukuksuzluğa karşı dik bir duruş sergileyin”
Hiç bir kişinin, grubun yada siyasi oluşumun etkisinde kalmadan adaletin tecellisi, Hukukun üstünlüğü için, adil yargılanma hakkı için ve her tür hukuksuzluğa karşı dik bir duruş sergileyerek ikbal ve istikbal kaygısı ve korkusu gütmeden doğrunun ve haklının yanında olmalıyız. Bilgimizle hukukun üstünlüğü ve insan haklarının savunmanı olmalı, tarafsızlığımızı ve bağımsızlığımızı etkileyebilecek hiçbir müdahaleye karşı sessiz kalmamalı, haksızlığa, adaletsizliğe boyun eğmemeliyiz.
“Vebalin altında ezilir gideriz”
Biz hukukçular icra ettiğimiz görevi sadece meslek olarak yaparsak, görevimizi, sadece bir iş ve rızık kapısı olarak görürsek, üzerimizde olması gereken, saydığım hasletleri göz ardı edersek, inanıyorum ki, bu toplumun, omuzlarımıza yüklediği vebalin altında ezilir gideriz. Ne bu alemde ne de diğerinde; bunun hesabını veremeyiz. Hukukun üstünlüğünün, hukuk devletinin, adil yargılanma duygusunun ve toplumsal barışın sağlanması ancak ve ancak; hukuku uygulayanların güçlü, cesur ve bağımsız olmalarıyla orantılıdır. Her ne olursa olsun bezginlik göstermemeli, yılmamalıyız, korkmamalıyız, hak için, adalet için, onurumuz için hukukun üstünlüğünü savunmalı, hukuksuzluğun karşısında olmalıyız”.